Wednesday, September 26, 2007

Nuit Blanche 2007

Bu cumartesi Bruksel'de beyaz gece duzenleniyor..

Neymis diye baktigimda bir suru kulturel aktivite buldugum ama birbirinden ilginc geldigi icin hepsini okuyup size ozetlememin pek zor oldugunu fark ettigim icin.. sadece adresini veriyorum.. bir de kisa bir bilgi :) Valla copy-paste yaptim alttaki linkten, ne yalan soyleyim :P Cok da guzel anltiyor iste...

Nuit Blanche 07 - Les Sept Peches de la Capitale


Bir de bu Nuits Blanches'larda butun dukkanlar (ozellikle rue neuve'den bahsedildi, geceyarisina kadar acik oluyormus-sanirim bazilarimiz sanatsal yanini birakip tuketim canavarina donusebilir boyle bir gecede :P)

Iste size bilgi:

Presentation

The Nuit Blanche concept

Nuit Blanche (which means “sleepless night” or “white night” in French), is a cultural event that is both artistic and popular. This sixth edition of the event aims at (re)discovering or (re)conquering this urban environment from a new perspective.

It is a night to get together, to share unusual and creative aspects of the contemporary creative scene in a warm and festive atmosphere that encourages discovery and wonder.

Nuit Blanche is aimed at opening up the city to the world of the night, by encouraging access to numerous places for a wide audience. This approach really is open to the city, to its inhabitants and to creativity.

Europe

Nuit Blanche throughout the world…

Other cities worldwide are organising their own Nuit Blanche or White Night, and the list keeps getting longer… Istanbul, Rio de Janeiro, Tokyo, Lisbon, New York, Toronto, Naples, Montreal.

…in Europe

The concept was born in Paris in 2002, with an intention to open up the City to the world of the night, and the idea quickly spread. Today, Rome, Madrid, Riga, Paris, Bucharest and Brussels have set up a Nuit Blanche Europe network. Six capitals work together to promote the influence and development of this initiative via artistic exchanges, and they have defined a joint vision of the event by drafting…

The “Nuits Blanches Europe” Charter:

1. Nuit Blanche is a free cultural event that is open to all, held annually at the end of summer or the beginning of autumn – and which will of course go on all night.

2. Nuit Blanche gives pride of place to contemporary creativity in all its forms: visual art, projections, installations, music, stage and street performers, circus and fairground arts.

3. Nuit Blanche presents all the different aspects of public space: places that are usually closed or abandoned, outlying areas, prestigious locations or places that form part of the city’s cultural heritage, revisited in an unusual way by the artists.

4. Nuit Blanche enables cities organising the event to reflect together upon current developments for urban nights, to implement suitable services and means of organisation (city economy, signs, lighting, security, services...).

5. Nuit Blanche provides a perfect opportunity to promote “soft” forms of mobility: encouraging cycle paths, the use of trams, public transport, river shuttles.

6. Nuit Blanche fosters exchanges between city centres and peripheral areas.

7. The Nuit Blanche Europe partner cities have decided that a joint artistic project will be carried out each year, with the aim of developing exchanges between the cities and between European artists and audiences.


Monday, September 24, 2007

Arabasiz Bruksel

Dun Bruksel'de arabasiz gundu :) Yani sabah 9 aksam 6 arasi butun motorlu tasitlara trafik kapatildi (toplu tasim araclari haric tabii).

Gecen sene de ayni organizasyon olmustu ama bu sene, herhalde Ilker'in rollerblade almasiyla da alakali, pek bir heveslendik bu arabasiz Bruksel sokaklarinda dolasmaya :) Cumbur cemaat (bu bizim icin 5 kisi demek :D) iki bisiklet, bir rollerblade ve bir de balkon muhabetiyle pek bir tadini cikardik dunku guzel havanin ve sessiz bruksel'in...

En komigi, bizden baska da balkondan gelip gecenlere laf atip dedikodu yapan da yoktu herhalde :P Genetik sanirim bazi seyler ;)

Dusunduk bir de, buna benzer birsey Istanbul'da da yapilsa nasil olur diye... Bir pazar gunu butun gun arabasiz olacak butun sehir :)) Aslinda cok guzel olacagina da inandik ama sanirim gene genetik mirasimizdan oturu, birazcik suyunu cikarip, her kose basinda bir mangal yakilirdi butun istanbul'da :) (valla benim de burada aklimdan gecmedi degil hani)

Bir sene boyunca binmedigimiz bisikletlerimizin pasini attik... attik atmasina da, benim bacaklar ve toto da isyan bayraklarini cekmisti aksam oldugunda :)

Friday, September 21, 2007

Fire Earth Water

Deepa Mehta'nin element uclemesini sonunda bitirebildik...

Fire, iki elti arasindaki lezbiyen iliskiyi ele aliyordu diyecegim ama cok yetersiz kalacak :(



Earth, Hindistan'in bagimsizlik surecindeki hindistan-pakistan bolunmesi ve nufus mubadelesini ele aliyor diyecegim, gene yetersiz kalacak :(


Water ise, yoksul dul kadinlarin zoraki yerlestirildikleri evi ve toplumdaki yerlerini dile getiriyor... (daha fazla bilgi vermiyorum hic bir film hakkinda, kendiniz seyredin :))

Ben her uc filmi de cok begendim, hatta dun Water'da agladim dersem bazilariniz hic sasirmaz :)
Sinirlerim bozuldu iste... Aslinda her uc filmde de sinirlerim bozuldu ama kotu anlamda degil.. yani Hindistan tuu kaka diyecek anlamda degil.. Her ne kadar filmleri sevmis olsam da bir orhan pamuk sendromu da hisseder gibi oldum :(

Filmler, tartismasiz cok guzel. Buna kesinlikle hic bir itirazim yok, ama neden bilmiyorum, batili dunya tarafindan kesin ovgu alacak tarzda filmler olmasi belki de, beni azcik rahatsiz etti... Hani kendi ulkene camur at, ulu orta elestir, o zaman kesin odul de alirsin, uluslararasi bir une de kavusursun olayi var ya, sanki bir yerlerde gizli sakli boyle bir amac da varmis gibi geldi bana... Yaniliyor olabilirim... Ama ilk iki filmi seyrettikten sonra bunu dusunmedim degil hani..

Bizler, yani "bati medeniyeti" tarafindan ovulunce hemen kendimizi cok onemli birsey basarmis gibi hisseden ulkelere mensup insanlar, nedense bu elestirme olayini bazen cok da gerektigi gibi yapamiyoruz gibime geliyor... Ben de sanki bilir kisi gibi konusmaya basladim :P

Demek istedigim, tabii ki herkes kendisini elestirmeli, mensubu oldugu toplumun aciklarini, eksiklerini dile getirmeli, daha iyiye dogru gitmesi icin acik konusulmali ama butun bunlari yaparken, bu mesajlari kendi toplumuna, kendi ulkesine vermeye calismali... Ayni dilden konusmali kendi halkiyla.. O zaman bana kalirsa topumsal elestiri bir yerlere ulasir ve belki hemen olmaz ama birilerininin kulagina takilir ve zamanla bazi seyler degismeye baslar... Evet, malesef hersey oyle bir gunde degismiyor :(

Dogunun gelenek ve gorenekleri bati dunyasina gore cok daha derin bir yere sahip gunluk hayatta, bunun elestirisini de gerektiginde yapmak lazim ama kendi dilinde, kendi insaninin anlayacagi sekilde, benim tek derdim bu... Belki yanlisdir, nasil olsa AB'ye girelim diye coktandir yapmamiz gereken seyleri yeni yeni AB istiyor diye yapmaya kalkisiyoruz ya.. belki de benim soylediklerimin de o yuzden hic bir anlami yoktur gunumuzde.. belki daha (hatta eminim) o olgunluga ulasamadik toplum olarak.. kendi kendimizi elestirip, kendi hatalarimizi, eksiklerimizi basklari disaridan soylemeden duzeltmeye calistigimiz yok ki... Hindistanin da bizden cok farkli oldugunu dusunmuyorum acikcasi.. yaniliyor olabilirim tabii..

Hmm.. evet, uzun zamandir dusundurten film seyretmedigim icin kaptirdim kendimi gidiyorum :)

Son olarak, her uc filmin muzikleri de benim cok basarili buldugum ve neredeyse seyrettigim butun bollywood filmlerinin muzigini yapan buyuk usta A. R. Rahman'a aitti... Hele Fire'in muzigini Buddha Bar'da herkes dinlemistir :)

Monday, September 17, 2007

Canım çok sıkkın

Bir Of çeksem şu karşıki dağlara

Of Oooooof!!

(dağ bile yok ayol!! çeksem çeksem ofumu ancak karşıki gölete çekerim!!)

Rahatladım mı? Hayır :(

Gene bu okul işi çok canımı sıktı ...

Master başvurum eksik belge gerekçesiyle geri döndü, seneye gene gelin diyorlar bir de.. eksik belge dedikleri de... hay allahım bozmicam ağzımı bozmicam işte... töbe töbe... eksik belge benim zaten veremeyeceğim belgeler olması da çok ilginç, yani durumum itibarıyla sunamayacağım belgeler, mesela son çalıştığınız yerlerden çalıştığınıza dair belge (öhö öhö!! Ulan 3 senede 4 fraklı yere taşındık durduk, ne çalışması be adam diyesim gelio, ki dedim de ama bak hala cevap veren yok bana!!)

Bu cevap verme olayı da bir enteresanmış, ararsın telefonla bir kere direk azar yersin bi güzel.. Aaa telefonla aramakta neymiş, mail atsaymışım ya diye... e peki öyle olsun... Mail atarsın, tık yok.. e gene bir arasın, bir kere daha azarlanırsın (sus aslı sus.. sinirlenme, herşeye rağmen işinin hallolmasını istiyorsan köprüleri yakma.. gülümse, şirinlik yap :P maymuna dön!!!)
Bu sefer peki tamam dersin, mailimi ele alıp değerlendirdiklerinde bana cvp yazarlar veya ararlar ne de olsa dersin (çok mu iyimserim anlamıyorum??) Bir bakarsın aradan bir hafta geçmiş, e çoktan bir cevap gelmeliydi, olumlu ya da olumsuz, iş ahlakı vs dersin, en azından aldım mailinizi dosyanızı incelyorum gbi bir cvp beklersin... Ama yok, cvp mvp yok, e ama aramiim da napiim derken, gene ararsın tabii ki... "Aradığınız kişi, telefonla görüşme yapmıyor" gibi salak bir cevap alırsın bu sefer de... O zaman bir randevu alayım ben dersin, lütfen çok acil ve önemli olduğunu da şu şu sebepten dolayı yazarsanız çok sevinirim dersiniz.. telefondaki kişi randevuları ben vermiyorum ben sadece randevu istediğinizi kendisine ileticem der.. kala kalırsınız.. bana mail ile kısa bi cvp bile vermeyen mi randevu verecek en kısa zamada bana?? Hadi bakalım.. ben gene iyi niyetimi bozmayayım, işi çoktur (nasıl da anlayışlıyım aman aman) ne de olsa akşam 4'e kadar çok çalışıyorlar, yazık...

OOOoooof ooooof çekesim geldi bir kere daha!!

Ben anladım, sanırım çok zorlandım bunu anlayana kadar (?!) Ne de olsa burası belçika, hak hukuk ülkesi, benim hakkım da güme gitmez ya, sonuna kadar korunur ve kollanır herkesin hakkı dimi burada.. E o yüzden, baştan savılıyorum gibi bir hisse kapılmadım... Kayıtlar bitecek, dersler başlicak, yok canım, eninde sonunda bana tam zamanında cvp verirler dimi..? Yoksa vermezler mi? burası hak hukuk ülkesi değil mi? Hakkımı sonuna kadar ararken ben mi kayboldum yoksa bir yerlerde???

Canım çok sıkkın çoooooooooooooook... haykıracağım şimdi!!!!!!