Wednesday, July 23, 2008

Modern Sabahlar

Günaaaaydın !!!


Günay nay nay nay nay naydın!!

Ankara'da geçirdiğim şu son haftada her sabah erkenden kalkmam gerekiyordu (7.00 -7 :30)...

Ben ki uykucuların önde gideni, her durumda heryerde uyuyabilen bir uykucu... şu son hafta PİT diye yataktan kalkar oldum :)

Sebeb?

Modern Sabahlar !


Radyo Odtü'de (103,1 FM) hafta içi her sabah 7.00de yayına başlayan Modern Sabahlar güne neşeli ve bomba gibi başlamama neden oluyor yeniden :)

Ankara günlerime geri döndüm, ve çok özlediğimi fark ettim burayı...

Her sabah kakara kikiri uyanmaya başladım yeniden, şaşırdım valla kendime :)

Hele bir de cingılları yok mu, öğlene kadar dilimden düşmüyorlar!!

http://modern-sabahlar.sosyomat.com/ adresinden bütün cıngıllara ulaşabilirsiniz

Gelsinler'i bu gelisimde dinledim ve arabada öldüm gülmekten

Modern sabahlar'ı daha önce hiç duymadıysanız veya dinleme şansınız olmadıysa- ki ankara'lı değilseniz bu gruba dahil olma ihtimaliniz pek yüksek, bütün cingillarını bir dinleyim derim ben... Bilgisayar başında bir kikirderken bulun kendinizi :D Moral için bireber !!

Ayrıca bağımlılık yaparsa, Ipod podcast'te günün programını dinleyebilirsiniz

Ya da internetten online radyo odtü'yü de dinleyebilirsiniz

http://www.radyoodtu.com.tr/index.asp

Her sabah güne Modern Sabahlar ile başlayacağım günlere az kaldı!!! Caaanım memleketim ve caaanım türk mizahı, geyiği :)



Not: kıskandırmak istemem ama Yaz dediğin böyle olur !!! 35 derece ve üstü, sımsıcak bir güneş, enerji depoluyorum Brüksel'e dönmeden...

Sunday, July 20, 2008

Kiss & Drive


Daha önce koymak istediğim bir foto bu ama bugüne kısmetmiş...


Şu kısmet kelimesi de türk milletinin en sevdiği kelime valla...
Yok, bir de inşallah, hayırlısıyla, hayırlısı olsun, hayırsa eğer, Allah'ın izniyle... gibi ifadelerimizi de unutmamak lazım, dimi ama ? :)


Foto bir kaç aydır Brüksel Havaalanının yeniden yol düzenlemesinden ötürü allak bullak olmasıyla ilgili :)
Tipik bir belçika mizahı (mizahları hakikaten enteresandır, yok valla kötü anlamda demedim.. iyilerdir yani :))


Bu yolda Kiss & Drive kuralı geçerlidir.. sevdiceğinizi öpün ve yolunuza devam edin kuralı :)


Öptüm ve yoluna devam etti....

Kiss and Drive Baby, Kiss and Drive....

Monday, July 14, 2008

Lekelerin Korkulu Dusmani : Asli Centile :P

Su son gunlerde lekelere tamis durumdayim...

Sarap lekesi, kahve lekesi, salca lekesi derken, iyice abartip butun evi bastan sona, "lekelerin korlulu dusmani" misali kontrol etmeye basladim...

Derken bazi lekelerin eski oldugunu ve caaanim Ace Gentle'la bile cikmamis oldugunu gormek - korku filmlerinin meshur fon muzigi esliginde- dehsete dusurdu beni !!!!

Dunyanin bilgisini evinize tasiyan sevgili internetten hizli bir arastirma yapip, hangi leke nasil cikartiliyormus ogrendim ve gelecekte olusacak diger leker icin de bir yere not ettim...

Not etmekle kalmayip, bloga koyayim bir de dedim...

Malum ben bahar temizligini yeni yapanlardanim ( bahari yasayamadik ki burada diye, hemen de bir bahane bulurum :)); benim gibi gec kalmislar icin veya lekelerle kafayi bozmuslarin isine yarayacagini umdugum birkac link:


http://www.uzmantv.com/murekkep-lekesi-nasil-cikarilir


http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=7476

http://www.chemistry.co.nz/stain_frame.htm

Martha Stewart'in hem temzilik hem de duzen onerilerini cok begeniyorum, herkesin isine yarayacak super fikirler var.

Son olarak, NTVMSNBC'de buldugum listeyi de oldugu gibi buraya kopyaliyorum


ALTIN TEMİZLİĞİ

Bir litre suya 15 gr. sabun rendesi ve 100 gr. amonyak ilave edin. Temizlemek istediğiniz altın eşyalarınızı bu karışımın içinde yarım saat kadar bırakın. Sonra, soğuk suyla durulayın ve bir deri parçasıyla temizleyin.

AMPULLERİN TEMİZLİĞİ
Alkol en iyi temizleyicidir. Ancak ampulün yüzeyi pütürlüyse kesilmiş bir soğan parçasıyla silip nemli bir bezle temizleyin. Ampulün temizliği bittikten sonra ışığı yakmadan, üzerine bir iki damla parfüm sıkın. Odanız cok güzel kokacaktır.

AYAKKABIDAKİ LEKELER
Su lekesi - Boyamadan önce vazelin sürün.
*Küf lekesi - Gliserin sürülmüş bir bezle temizleyin.
*Spor ayakkabıların temizliği - Ayakkabıyı, benzine batırılmış eski bir diş fırçasıyla ovalayın.
*Açık renk ayakkabılardaki lekeler - Benzine batırılmış bir bezle silin.
*Koyu renk ayakkabılardaki lekeler - Alkole batırılmış bir bezle temizleyin.
Vernikli ayakkabılar - Süt ve limon suyu döktüğünüz bir bezle temizleyin.
*Süet ayakkabılarınızın tüylerini kabartmak - Ayakkabıyı su buharına tutun, ayakkabı iyice kuruyunca tel fırçayla fırçalayın.
*Rugan ayakkabılardaki çatlamaları önlemek - Zeytinyağı veya vazelin sürün. Sıcaklık rugan ayakkabıların çatlamalarına sebep olduğu için serin yerde saklanmaları gerekir.

Kahverengi ayakkabıları siyaha boyamak isterseniz önce çiğ patatesle ovalayın sonra siyah cila sürün.

AYNA TEMİZLİĞİ
Gazete kağıdını top haline getirerek, 2 ölçü su ve 1.5 ölçü sirke karışımına batırıp aynanızı bununla silin, arkasından kuru bir bezle kurulayın.
Yarıya bölünmüş çiğ patatesle aynanızı silin, sonra içine az miktarda alkol katılmış suyla durulayın.
Ayrıca aynanızı temizlediğiniz son suya alkol katarsanız sineklerin konmasını engellersiniz.

BLUCİNLERİN RENGİ
Renginin açılmasını istemiyorsanız, yeniyken içine bol miktarda tuz atılmış soğuk suda 12 saat kadar bırakın. Sabit bir renk kazandığını göreceksiniz.

BOYA LEKESİ
Kumaş üzerindeki boya lekeleri için: Leke tazeyse, en etkili temizleyici madde terebentindir. Leke kurumuşsa, sabunlu suyla yıkayın ve birkaç saat bu suda bırakın. Boya iyice yumuşayınca bir bıçakla kazıyın, sonra terebentinle silin.

ÇAMUR LEKESİ
Leke olan elbiseyi hemen fırçalamayın. Çamur lekesi kuruyunca hafif bir fırçalamayla çıkar. Eğer inatçı bir lekeyse, eşit miktardaki su ve sirke karışımıyla silebilirsiniz.

ÇAY LEKESİ
*Beyaz kumaştaki lekeyi limon suyuyla silin ve soğuk suyla durulayın.
*Renkli kumaştaki taze lekeyi yumurta sarısını suyla karıştırarak ovalayın. Eski bir leke ise gliserinli suyla silmek iyi olacaktır.
*Halı üzerindeki çay lekesini, eşit ölçekteki alkol ve sirke karışımı ile silin.

ÇİKLET YAPIŞIRSA
Çikletin yapıştığı yerin iç tarafına naylona sarılmış bir miktar buz koyun. Buzun etkisiyle çiklet donduktan sonra bir fırçayla donan çikleti fırçalarsanız yapıştığı yerden çıkacaktır.

ÇİKOLATA LEKESİ
*Kumaştaki çikolata lekesi için; en iyi yol gliserinle ovup yağ emici iki kağıt arasında bir süre bırakarak yağının iyice emilmesini sağlamaktır. Eğer bu işlem yeterli olmazsa ve lekeli kumaş rengi atmayan bir tür kumaş ise lekeli kısmı suyla karıştırdığınız 90 derecelik alkolle silin.
Halıdaki çikolata lekesini; sabunlu suyla lekenin dış kısmından başlayarak içe doğru silin. Üzerine talk pudrası döküp bir süre bekleyin. Halıyı silkeledikten sonra eşit miktarda su ve alkol karışımıyla tekrar silin.

ÇİMEN LEKESİ
Çamaşır suyuna dayanıklı kumaşlarda, lekeyi nemlendirdikten sonra üzerine deterjan dökerek ovalayın, çamaşır suyu eklenmiş sıcak su ile yıkayın. İnatçı lekeleri alkolle sildikten sonra lekeli bölgeyi iyice durulayın. Çamaşır suyu kullanımına uygun olmayan kumaşlarda, aynı işlemleri çamaşır suyu kullanmadan yapın. (Kumaşın asetat içermesi halinde, bir birim alkole iki birim su ekleyin.)

FONDÖTEN LEKESİ
Elbisenizdeki fondöten lekesini, etere batırılmış bir bezle sildikten sonra sabunlu suyla yıkayın; leke yok olacaktır.

KAN LEKESİ
Sıcak su kullanmayın; çünkü sıcak su, lekenin daha fazla işlemesine neden olur.
Beyaz kumaşta: Lekeyi oksijenli suyla ıslatın. Sonra sabunlu ılık suda yıkayın.
Renkli kumaşta: Nişastayı suyla karıştırarak bir hamur yapın. Bunu lekeli yere sürerek kurumasını bekleyin. Sonra fırçalayarak temizleyin. Bir başka yöntem de aspirin tabletini azıcık suyla eritip lekeli yeri bununla örtmektir, iyice kuruyunca fırçalayarak temizlenir.
Halıda: Lekeli yeri beyaz sirkeyle ovun.

KAHVE LEKESİ
*Leke tazeyse üzerine biraz tuz dökün.
*Beyaz pamuklu kumaştaki lekeyi oksijenli su ile silin, yeterli olmazsa çamaşır suyu kullanmanız gerekir.
*Renkli kumaştaki lekeli kısma biraz gliserin sürün ve ılık suyla durulayın.
*Halıdaki lekeli yeri, eşit miktarlardaki alkol ve beyaz sirke karışımıyla silin.

MEYVE LEKELERİ
*Beyaz kumaşta: Lekeyi amonyaklı suyla yıkayın. Çıkmazsa, çamaşır suyu ilave ettiğiniz sabunlu suya batırıp lekeli kısmı ovun.
*Renkli kumaşta: Lekeyi 90 derecelik alkol ya da amonyak ilave edilmiş oksijenli su ile yıkayın ya da ekşimiş sütü lekenin üzerinde 2-3 saat bırakın.
Sentetik kumaşta: Lekeyi limon suyu, beyaz sirke, hafif amonyaklı su karışımı ile çıkarabilirsiniz.
Yünlü ve ipekli kumaşta: Lekeli kısmın altına su emen bir kumaş parçası yerleştirin ve lekeyi beyaz sirkeyle silin.

MUM LEKELERİ
Cilalı ahşapta: Bir karton parçasıyla kazıyarak mümkün olduğu kadarını çıkarın. Sonra sıcak suyla ovun. Eşit oranlardaki terebentin ve ketenyağı karışımına batırdığınız bezle lekeyi ıslatın. Kuruduktan sonra parlatın.
Vernikli mobilyada: Kartonla kazıdıktan sonra petrole batırdığınız bir bezle silin.
Örtüde: Mumun koparabildiğiniz kısmını aldıktan sonra örtüyü yıkayın. Kuruduktan sonra ütülerken mum lekesinin bulunduğu yeri iki kurutma kağıdı arasına koyun.

MÜREKKEP LEKESİ
Deri eşyada:
Biraz limon suyuyla lekeyi fırçalayın.
Kumaş üzerindeki lekeler
*Dayanıklı kumaşta: Biraz limon suyu ve ılık sütle silin. Durulanınca leke yok olacaktır.
*Nazik kumaşta: Leke kuruyunca, üzerine talk pudrası dökün. Leke kaybolana kadar fırçalayın.
*Beyaz çamaşırda: lekenin üzerine sulandırılmış hardal dökün. Yarım saat kadar bekleyip, süngerle lekeli yeri yıkayın.
Mobilya üzerindeki lekeler:
*Eğer leke tazeyse; sıcak suya çiğ süt (kaynatılmamış süt) veya limon suyu ilave ederek, lekeyi bu karışım ile silin.
*Leke eskiyse; lekeyi zımpara kağıdı ile kazıyın, daireler çizerek mantar tıpayla parlatın.
*Cilt üzerinde: Parmaklarınızdaki mürekkep lekelerini domates suyuyla ovarak çıkarabilirsiniz.

Kırmızı mürekkep lekesinin üzerine hardal sürüp birkaç saat öylece bırakın.

PAS LEKESİ
*Sentetik olmayan kumaşlarda : Lekeyi tuzlu limon suyuyla ovduktan sonra içerisine biraz amonyak katılmış suyla silin ve durulayın.
*Sentetik kumaşlarda : Lekeli kısmı biraz limonla ovun.

RUJ LEKESİ
Kumaştaki ruj lekesini:
Etere batırılmış bir pamukla silin ve bu işlemi birkaç kez tekrarlayın. Ancak bu işlemi yaparken ateşten uzakta durmaya dikkat edin çünkü eter çok yanıcı bir maddedir.
*Lekenin üzerine sabun sürün, bir saat öyle beklettikten sonra yıkayın.

Üzerine pamukla oksijenli su damlatıp suyla durulayın.

SALÇA VE KETÇAP LEKESİ
Sıcak su ile gliserini eşit miktarlarda karıştırın. Kumaşı bir saat boyunca bu karışımda beklettikten sonra her zaman kullandığınız deterjan ile yıkayın.

ŞARAP LEKESİ
Beyaz kumaşta:
*Kumaşı bir süre kaynamakta olan süte batırın sonra yıkayın.
Örtünün üzerine şarap dökülür dökülmez tuz serpin. İlk yıkamada çıkacaktır. Eğer çıkmazsa, yıkama suyuna biraz çamaşır suyu katın.
Renkli kumaşta:
Lekeli kısmı amonyaklı soğuk suya batırın.
Beyaz pamuklu örtüde:
Şarap dökülür dökülmez lekeli kısmı beyaz şarapla ıslatın.

TERLEME LEKESİ
Beyaz kumaşta : Asitoksalitle silin, durulayın, sonra oksijenli su ile silin.
Nazik kumaşta: Hafif amonyaklı veya limonlu su ile silin.
Yünlü kumaşta: Kumaşı birkaç saat sirkeli soğuk suda beklettikten sonra lekeyi temizleyebilirsiniz.

YAĞ LEKESİ
Sıçrayan yağlar için en etkili temizleyici ispirtodur.
Zeytinyağı lekesini kumaştan çıkartmak için bir parça ekmek içini yuvarlayıp lekenin üstünde gezdirin.

YUMURTA LEKESİ
Yumurta lekelerini çıkartmak için soğuk su kullanmalısınız.
Genellikle sabunlu su yeterli olsa da beyaz kumaşlarınız için biraz çamaşır suyu ilave edebilirsiniz.
Kesik limonla lekeli yerleri ovun.

Suda haşlayarak ezdiğiniz bir parça patatesle ovun.
İçinde çakıl bulunmayan nemli toprakla silin.



Wednesday, July 2, 2008

Jour J - 152


Aslinda yazacagim konu icin o kadar cok baslik var ki aklimda..

Yukarida yazdigim gibi:

Fransizlarin onemli bir olaya kalan gunu belirtirken kullandiklari, II. Dunya Savasi- Normandiya cikartmasinin parolasi olan D-Day'in Fransizcasi
Jour J ( - X gun)

Veya cok sevdigim atasozumuz:

Tilki'nin dondugu dolastigi yer kurkcu dukkani misali

Ya da kisa ve oz:

Son demler

*****

Evet, artik Ankara'ya donusumuz kesinlesti, tarihi de belirlendi sonunda :)

Hem cok heycanliyim hem de binbir dusunce ve telasa kapilip sevincim kursagimda kaliyor her zamanki gibi..

Gocebelik genlerimizde var zaten bana gore ama genetik olmasina ragmen, insan gene de her tasinmada bir tedirginlik, bir stres yasiyor.


Komik olan, bu ulke'ye ayagimi bastigim ilk anki duygulardan cok uzak duygularla ayrilacak olmam.

Kendimce "cozdum" ben bu kendine has, suprizlerle dolu, minik bir avrupa ulkesi olan Belcika'yi :)

Ancak, ozleyecegim de cok sey olacak. Bunu bilmek ve kabul etmek de, kendimce olgunluk gostergesi oluyor :)


YESILINI, hele KURAK Ankara'da, cok ama cok ozleyecegim !!

PARKLARINI
TOPLU TASIM AGINI
YAZLARI GECE 11'DE KARARAN HAVASINI
BENI GULDUREN HERSEYI
FLAMAN/VALON/BRUKSEL UCLEMESINI
EVIMI
DUZENIMI
ARKADASLARIMI
PEYNIRLERINI
(bir de ARABAMIZI :P)


Kisacasi, zorluklarla kurmus oldugum 3 senelik hayatimi ozleyecegim :)


Ankara benim sehrim olsa bile, her biraktigimda yepyeni bir duzenle karsiliyor beni. Yollari degisiyor, tunneleri kaziniyor, bitmeyen metro insaati eskisehir yolunu mahvetmeye devam ediyor, umitkoy artik kendi basina bir sehir olmak uzere oluyor... ve de arkadaslarimin cogu biryerlere gitmis oluyor...

Allah'tan birkaci dondugumuzde Ankara'da olacak gene, bir de kuzenlerim, e tabii ki ailemle de ayni sehirde olacagim yeniden :)


Butun bunlar beni heycanlandirip, sevindirse de, bir yandan da yerlesmek, yeniden uyum saglamak da bir o kadar simdiden yoruyor valla...



Ama ne olursa olsun, her degisiklik yaninda beklenmedik suprizleri ve guzellikleri de getiryor kanimca. Tipki Belcika'daki hayatimin bana ummadigim seyler kazandirmasi gibi :)



Bonus, Jacques Brel ve Bruxelles sarkisi. Azcik nesemiz gelsin :)



Foto foto: http://en.wikipedia.org/wiki/Image:Grand_Place.jpg
http://en.wikipedia.org/wiki/Ankara