Sunday, April 12, 2009

Sakin bir hafta sonu

Sakin ve gayet dinlendirici bir hafta sonu geçirdikten sonra, "yoğun Fransızca"yla geçecek Pazartesi ve Salı günleri için enerji topluyorum şu Pazar akşamı...

Yarin sabah yatak odasına giren ve bütün aynalardan yansıyarak beni uyandıracak kocaman güneşle kalktıktan sonra, daha önce bahsetmiş olduğum şarkıyla güne başlamayı düşünüyorum...

Mmm, güzel bir kahvaltı (zeytinli ekmek üzerine sürülecek Pınar krem peynir! :P) ve okuldaki odamızda taze yapılacak bir espressodan sonra kim korkar Y.B hocayla yapacağımız çevirilerden ?? :D

İşte bu benim mini motivasyonlarımdan biri :P

İşin bu kısmı tamam. Yarın sabah güne nasıl başlayacağımı cümle alemle paylaştıktan sonra, asıl bahsetmek istediğim konuya, yani hafta sonunda beni etkisine alan birkaç şeyden bahsedebilirim artık dimi? :)

1. Nicolas Cage'in yeni filmi The Knowing.

Cumartesi akşam şekerli popcorn eşliğinde seyretmeyi hayal ettiğim ama yediğimiz pastadan ötürü midemde yer kalmadığı için kuru kuru seyretmek zorunda kaldığım gayet güzel bir film idi. Yanımda oturan iki çocuğa gıcık olmuş olsam da gıkımı neden çıkarmadım anlamadım, yoksa bu sefer benim yiyemediğim abur cuburları başkası yedi ve yediğini duyurduğu için mi bu kadar gıcık oldum??? Ama bir yandan da bilinç altımda işte bu yüzden onlara kızaman diye sesimi çıkarmadım ?? Hmmm?

Neyse, Nicolas Cage'i çok severim ve çok başarılı bulurum. Görsel açıdan çok iyi bir filmdi bence.

Filmi sevdim sevmesine ama bir tek sonunda biraz "yahu başka türlü de bağlayabilirlermiş" dedirttiler.. Eve gelince internette bağladıkları şekli anlamak için araştırma yapmadım da değil hani... Daha bir anlamlı oldu mu diye sorarsanız: Hayır. Ama genel kültürümü biraz daha zenginleştirmiş oldum :P. Aslında bu da birkaç senedir edindiğim yeni bir huy: ne zaman bir şey seyretsem, ya eve dönünce ya da anında hemen netten araştırmak gibi bir alışkanlık oluştu. İyi bir şey aslında ama bazen dallanıp budaklanıyorum ve seyrettiğim belgeseli unutup internete kaptırıvermiş oluyorum kendimi.

(Ailecek filmin sonunda sarıldıkları sahneyi çok sevdim bu arada. Düşündürttü beni gene uzun uzun... )

Buyrun, belki sizin de ilginizi çeker:


Knowing Trailer 2 - Watch more Movie Trailers

2. Filmin müziği Beethoven'in 7. senfonisi :


002.Allegretto - Dresdner Philharmonie--Herbert Kegel

Bugün çeviri dışındaki çalışmalarımda bol bol Beethoven'in 7. ve 9. senfonilerinden bölümler dinledim...

İyi geldi valla.. insan çok çabuk klasik müziği unutuyor aslında. Arada bir hatırlamak ve deriiiin derin solumak bence ruhunuza iyi gelebilir, bir deneyin belki hak verirsiniz :)

Bu arada dedim ya ben birşey duyduğumda hemen netten araştırırım diye.. Beethoven dinlerken de bir ara hayatını konu alan filmleri bir hatırladım.. sonra da Beethoven'in Bonn'daki evini hatırlamaya çalıştım (aslında gayet net hatırlıyorum gittiğimde 9 yaşında olmama rağmen). Kendime gene kızdım bu vesileyle: Brüksel'de sen yaşa 3 sene ama bir gitme çocukluğunun 5 senesini geçtirdiğin Bonn şehrine.. ayıp valla!! :( Ben bunu çok yapıyorum, gidilecek görülecek yerler yakınsa eğer, hep erteliyorum nedense.

3. Klasik demişken...

"Pazar sabahı erken kalktım bak olmadı şimdi" derken TV'de Hamlet'in film versiyonunu yakaladım... Erken kalkan çok yol alır :P

Othello'nun film versiyonunu da çok sevmiştim.. Hatta Othello'nun hint versiyonunu (Omkara ) bile çoooook sevmiştim. Henüz okuyamamış olduğum hatta seyredememiş olduğum Kral Lear'i çok merak ediyorum uzun zamandır... Belki erken kalktığım bir hafta sonu bir sefer de onu yakalarım TV'de :)

Söylemeden edemeyeceğim Kenneth Branagh (Hamleti oynayan yukarıdaki amca ) muhteşem bir Shakespeare oyuncusu !!!! Othello'da da Iago rolündeydi. İnternetten öğrendiğim ve gene başımın göğe ermesini sağlayan bilgilere göre : kendisi Shakespeare eserlerini sinemaya adapte eden kişiymiş ve Othello hariç çekilen 5 filmin yönetmenliğini yapmış!! E valla erdi ama başım göğe :P


Evet, uzun lafın kısası: keyifli ve sakin bir hafta sonu oldu :)

Uzun zamandır özlemini çektiğim tarzda "ağır çekimde" geçen güzel bir dinlenme fırsatı oldu.

Kim bilir bir daha ne zaman bu rahatlıkta bir hafta sonu yakalayabileceğim? Okulun bitmesine az kaldı ve çalışmalar giderek zorlaşıyor, beklentiler ve stress giderek artıyor... du bakalım, hayırlısıyla bir Final Gününü atlatsak !