Wednesday, April 23, 2008

Bugun 23 Nisan..

Oturdum TRT 23 Nisan senliklerini seyrettim. Ama ne seyredis.. Hungur hungur agladim?!?!

Niye oldugunu da tam anlamadan basladi goz yaslarim akmaya..

Ilk basta Kuzey Kibris'li cocuklar cikinca gozlerim doldu.. sonra Irak Turkmen cocuklarina agladim.. ama tutamiorum kendimi, sessizce kendi kosemde binbir dusunceyle birlikte gozyaslarimi silmeye calisiyorum... olmuo, yetisemiorum..



Her sene ozellikle seyretmeye calisirim senlikleri, ama her seferinde tuylerim diken diken olup aglar miydim hatirlamiyorum?!?

Hem gurbet hem savas (+yoksulluk) dusunceleri , bir de cocuklar isin icine girince sinirlerim bozuldu galiba :(

Dur bakalim, bir de aksam haberleri var daha, sinirim gene bozulur muhakkak.. Bugunu de boylece kapatiriz artik...

Imza: Sulu Goz

Tuesday, April 22, 2008

Redacted

"Truth is the first casualty of war"

Türkiye'de Örtülü Gerçek olarak vizyona girmiştir.

Güzel bir filmdi, tavisye ederim.

Belgesel kıvamında çekilmiş. İnandırıcılığı yüksek.


Ama hazırlıklı olun çok iç karartıcı, rahatsız edici.

Sunday, April 20, 2008

The 99

Bugun internette gazete karistirirken bu ilginc habere rastladim.

Fantastik cizgi filmlere ve kahramanlara olan ilgimden oturu de cok merak ettim The 99 cizgi romanini. Internette biraz gezip merakimi giderdim:

The 99, dunyanin cesitli yerlerinden normal insanlarin bir sekilde Allah'in 99'un ismindeki mistik gucten(Nur taşlarina yazili) faydalanarak kotuluklere ve felaketlere karsi beraber olup savasmalarini konu aliyormus.

Cizgi kahramanlarinin yaraticisi, Dr. Naif Al-Mutawa, kahramanlar icin sectigi Allah'in 99 isminden, insanoglununda da bulunabilecek ve Islamin temelini olusturan iyilik ozelliklerini sectigini vurguluyormus. Altini cizerek, ozellikle Allah'a mahsus olan Ilahi 30 ismin yer almadigini belirtiyormus. (Youtube'da seyrettigim bir habere gore)

Benim anladigim kadar, The 99'i yaratmasinin asil amacinin, gunumuzdeki mevcut butun super kahramanlarin ya Hristiyan kulturunden, ya da Japon kulturunden ortaya ciktigini dusundugu icin, The 99 ile Islam kulturunu ve Islamin felsefesini cok farkli bir boyutta dunya capinda insanlara ulastirabilecegini dusunulmus.

Fikir olarak bence guzel, budizmin mistikligini japon cizgi romanlarinda hissedebiliyoruz, kapitalist dunyanin muhtesemligini de inceden inceye butun Marvel cizgi romanlarinda bilinc altimiza yerlestiriyoruz :) E bu sefer de Islam'in guzelligini yaymakta kullanilsin su cizgi romanlar.

The 99 hakkinda daha ayrintili bilgiye buraya tiklayarak ulasabilirsiniz isterseniz.


Bu haberi okudugumda, altindaki okuyucalarin yorumlari beni cok dusundurdu. Bazilari Islam'la, Allah'la bu sekilde para kazanilamiyacagini savunuyordu, bazilari ise iste para ugruna araplarin dini bile satabildiklerini belirtiyordu. Bazilari da Danimarka ile yasanilan karikatur krizinin bir benzeri olduguna deginiyordu.

Dinlerin cok hassas bir konu olduguna tamamen katiliyorum ama herseyi bir saldiri bir saygisizlik olarak da algilamamak lazim bence. Fikir olarak gayet guzel: Islam'in temelinde yatan butun iyiligi cizgi roman sayesinde butun dunyaya ulastirmak.

Hmm? evet tabii bundan cok buyuk paralarda kazanilacagi kesin ama, ben gene daha naif ve daha iyimser yaklastim bu konuya sanirsam :)

Nazicane dusuncem...

Thursday, April 17, 2008

United Colors of Asli

Iste bana eglenceeeee!

Resmen Benetton reklamlarindan cikmis gibi oldum!

Evde tek basina birakilmaya gelmiyorum valla, hemencecik kendimi bir Japon, sonra Hintli, sonra erkek, sonra Boticelli'nin kaleminden cikmis bir saheser olarak bastan yarativeriyorum :)














Bu kadar heyecana yurek dayanmaz , en sonunda yaslandim tabii :)

Bu isin en komik yani, sevdiceginizin fotosuyla oynamak :).













Ne yalan soyliim, Ilker benden daha guzel yaslancakmis :) Bir Micheal Cane havasi gordum kendisinde. Kendim icin uzuleyim mi yoksa 64'ume geldigimde kolumda bu yakisikliyla dolasacigim diye sevineyim mi anlamadim :)

Bir de ikimizin yasli hallerini gorunce aklima Beatles'in When I am 64 sarkisi geldi.



Bos zamaninizda butun ailenizi genetik olarak degistirebilen super site asagidakidir :

http://morph.cs.st-andrews.ac.uk/Transformer/


Iyi Eglenceler ;)


Monday, April 14, 2008

Beyaz Cikolatali CheeseCake

Cay esliginde kisirlarin yaristigi guzel bir ogleden sonra, Cihan'daki eski yemek dergilerini karistiriken, gozlerimi alamadigim bir tarifle burun buruna geldim. Beyaz Cikolatali Cheesecake!!

Cheesecake'i hepimiz severiz ama ozellikle beyaz cikolata ile yapilan bir tarif bulunca sevdicegime supriz yapayim dedim :) Oldu mu ? Oldu!

Ilk Cheesecake denememdi ve aksakliklara ragmen cok da guzel oldu derim :) Hic de mutevazi degilimdir. Hmppf!! :P




Tarif Prima Cuisine Gourmande dergisinin mayis 2007 sayisindan

Beyaz Cikolatali Cheesecake

6-8 kisilik
Kolay ve ekonomik.
Hazirlama suresi 30 dk.
Pisirme suresi: 1 saat 15 dakika.
Dolapta bekleme suresi: 3 saat

Malzemeler


- 175 gr cikolatali biskuvi
- 600gr suzulmus fromage frais/taze peyni =labne
- 3 beyaz cikolata tableti ( *)
- 175 gr seker
- 20cl creme fraiche/cig krema (yoksa eger, krem santiy de kullaniliyor)
- 4 yumurta
- 1 yemek kasigi sivi vanilya
- 20gr maizena/nisasta (2yemek kasiginda eritin)
- 75gr yumusak tereyag (+ 30gr kek kalibini yagmak icin)

***

1/ Tabani cikan, kelepceli bir kek kalibini iyice yaglayin. Tabanina yapismaz pasta kagidi koyup yeniden yaglayin.

2/Biskuvileri minik parcalara kirin, yumusak tereyag ile iyice birbirine karismasini saglayin. Kek kalibinin tabanina karisimi ezerek ve sikistirarak yayin. (Biskuvi tabaninin siki olduguna emin olun yoksa dagilir!) Serin bir yerde bekletin.

3/Firini 150C dereceye getirin. En kisik ateste, kremayla birlikle kucuk parcalara bolmus oldugunuz 2 tablet beyaz cikolatayi eritin. (ben blenderdan gecirdim iyice kirilmasi icin)

4/ Suzmus oldugunuz taze peyniri seker ile cirpin . Tek tek yumurtalari ekleyerek cirpmaya devam edin. 2 yemek kasiginda eritmis oldugunuz nisastayi, vanilyayi ve eritmis oldugunuz kremali beyaz cikolata karisimini da ekleyerek iyice cirpin.

5/Karisimi biskuvi tabaninin uzerine yavasca dokun ve 1 ile 1 saat 15 dakika arasi pisirin. Baktiniz ustu kizaracak gibi, aluminyum folyo ile ustunu kapatabilirsiniz. Kek pisirir gibi, batirdiginiz bicak eger islak degilse pismis demektir. Pisince, firini sondurup, keki firindan cikarmadan 20 dakika icerde tutun. Cikarinca da sogumasini bekleyip, sonra en az 3 saat olmak uzere buzdolabinda bekletin. (bir gece beklemesi daha iyi oluyor)

6/Servisten once, yavasca kelepceyi acin ve keki dikkatlice bir tabaga kaydirin. Sebze soyma aletiyle kullanmadiginiz 1 tablet beyaz cikolatayi rendeleyerek kekin ustunu susleyin.


Afiyet Seker olsun :)

Tarifle ilgili birkac onerim olacak:

(* ) Aldigim beyaz cikolata tabletlerinin her biri 200gr'likti, o yuzden kekin kendisi icin 400gr cikolata kullanmis oldum. Tarifteki 175gr sekerle birlikte bana cok tatli geldi. Benim kullandigim 400gr cikolata icin bence sekere ihtiyac yok. Ben bir dahaki sefere sekeri es gececegim. Ama sizin aldiginiz tabletler 100gr'lik ise belki de tarifteki seker normal gelebilir.

Orijinal tarifteki gibi cikolatali biskuvi kullandim ben ama onun yerine Eti Burcak, Eti Yulafli veya Belcika ve civarinda yasiyorsaniz Speculoos'la da cok guzel olur tabani :)

Taze peyniri (labne) ve kremayi yagsiz olanlarindan kullandim (hani zaten kalori bombasi birsey bu, bari azcik masumlastirayim dedim :D)

Biz cok acele ederek sadece 2 saat bekletip yedik, tadi ve dokusu daha oturmamisti :( . Dolapta ne kadar cok bekletebiliyorsaniz o kadar bekletin, cok daha guzel oluyor :)

Saturday, April 12, 2008

Bollywood Night

Dil Se:



Ayaginin tozuyla Hindistan'dan donen arkidisimiz bizlere yeni Bollywood filmeri getirdi :)
Heyooo!! :D

Geleneksel Hint filmi gecelerimize kaldigimiz yerden devam!

Tuesday, April 8, 2008

Aile salonumuz ust kattadir

Gecen Pazar, gozlerimi yuvalarindan cikaran, agzimin suyunu akitan ve midemi bayram ettiren super bir Balikci kesfettik !!!

Neresi derseniz, Gare de Midi'nin civarinda, Fas mahallesinde.. L'OCEAN restorani.

Salas bir yer ama once goz, sonra mide doyuran, usutune usttuk bir de cep dostu bir lokanta. E daha ne olsun??? :)

Girer girmez zaten bir curcuna, tamam Turkiye'de bir balikcidayim diyorsunuz :). Sonra up uzun tezgahta cesit cesit karidesleri ve baliklari gorunce once bir gozunuz donuyor.. Sonra agzinizin suyu aka aka ne yemek istediginize karar vermeye calisiyorsunuz: jumbo karides, tatli su karidesi, deniz karidesi, kalamar, ton, dil, boy boy barbunlar ve sardunyalar.. akliniza ne gelirse!!

Genelde Belcika kuzey deniz baliklarinin bollukla bulundugu bir yer, mesela Turkiye'ye donunce ben morina baligini cok ozleyecegim. Ama levrekti, cipuraydi hepsi guneyden geldigi icin somondan bile daha pahaliya satilabiliyor. Simdi tam da bizim usul once goz sonra mide doysun mantigi da olmadigi icin buralarda, "Abi bir avuc sundan, bir avucta bundan koy.. hmm biraz da ondan ekle tepsiye" diyebilecegin bir yer gorunce valla insanin gozleri doluyor. (e haksiz da degiller artik ben bile bazi seyleri tane tane alir oldum!). Bir de midye tavayi ogretsek sunlara var ya, bizden krali olmaz bu memlekette :P



Tamam siparisler verildi, haydi bakalim ust kattaki aile salonuna :)

Amanin.. Pazar gunu herkes ailesini almis balikciya gelmis :) Masa bulmak zor gibi. Sagima soluma bakiyorum da pek yabanci goremedim sanki.. bizim disimizda. Herkes kendi memleketinde.. Burasi Belcika degil valla :) Kendimizi herhangi bir Akdeniz kasabasinda hissederek, silip supurduk tepsideki baliklari !!!

Buradan Cem'e ve Inci'ye bize bu muhtesem yeri kesfettirdikleri icin coook tesekkur ediyoruz. Vazgecilmezlerimizin arasina girdi bile :)

Birisi sorarsa Bruksel'de ne ozleyeceksin diye sayacagim ilk 5'in icine girebilecek potansiyelde valla !! Hatta Ilker ertesi gunden itibaren butun gun buranin hayalini kurmussa eger, siz anlayin ne kadar begendigimizi ! :)

Restaurant L'Ocean
Avenue Stalingard, 94
1000 Brussels
tel: 02 513 30 38