Perşembe günü Anvers'de, güpe gündüz bir skinhead tarafından Malezyalı bir genç kadın ve bakıcısı olduğu iki yaşındaki minik bir kız çocuğu av silahı ile vurularak öldürüldü.
Katil zanlısı, genç kadını ve kız çocuğunu vurmadan hemen önce de başörtülü bir Türkü yaralamış. Katil zanlısı olay yerinde yaralanarak tutuklanırken, göğsünden kurşunlanan türk kadın hastaneye kaldırılmış ve durumu hala kritik.
Daha henüz 18 yaşına basmış olan katil zanlısı olay gününün sabahı Anvers'de bir silah dükkanından, tamamen yasal olarak, bir av tüfeği satın almış. Katil zanlısı, olay gününün sabahı "Öldürebildiğim kadar yabancı öldüreceğim" diyen bir not bırakarak bu cinayetlerin ırkçı temelli olduğunun kanıtlmanmasını sağlamıştır.
Genç skinhead'in ailesinde aşırı sağcı Flaman siyasi partisi olan "Vlams Belang" parti üyesi olduğu bilinmektedir. Anvers'de halkın yüzde 33% 'ü eski adıyla Vlams Blok'a yerel seçimlerde oy vermiş.
Flaman bölgesinde, aşırı sağcı "Vlams Belang" iki sene önceki federal seçimlerde 24% oy almışlardır. Buna rağmen, Vlams Belang, diğer partilerin siyasi sağduyusu sayesinde izole edilerek, hükümet tarafından da koalisyona üye edilmemiş. (cordon sanitaire)
Bu cinayet Belçika'da şimdiye kadar yaşanmış en ciddi ırkçılık olayıdır, ancak geçtiğimiz pazartesi ve önceki hafta da ardı ardına Belçika'da iki ırkçı saldırı meydana gelmişti.
Önceki hafta gene gündüz vakti, Brüksel'de bir benzin istasyonunda "yavaş hareket" ettiği gerekçesiyle bir Kongo'lu arabasının içinde dövülmüştü.
Medya olayı kaydeden güvenlik kamerası görüntülerini haberlerde yayınladı.En çok göze çarpan, olay sırasında dayak atanın ettiğ ırkçı küfürler ve ordan geçen vatandaşlardan hiçbirinin -benzin istasyonu görevlileri de dahil olmak üzere- müdahale etmeye yeltenmemiş olmasıdır.
Bu olaydan hemen sonra, geçtiğimiz pazartesi, Brüj'de yeni bir ırkçı saldırı yaşanmıştı.
Bir grup skinhead biri Afrikalı olan iki kişiyi döverek, Afrikalı olanı komalık etmişlerdi. Saldırı kurbanı hala komada.
Bütün bu yaşananlardan sadece ilki ve sonuncusunu haberlerde izleyebildim. Brüj olayına Frankofon basını yer vermedi mi yoksa benim mi gözümden kaçtı bilmiyorum.
Frankofon kanallarından takip edebildiğim kadar, yazılı basınlarına büyük sitem vardı, bu olayları haber etmediği veya bu haberlere çok az yer ayırdıkları için.
Bunun yanı sıra, Flaman basınının duyarlılık çağrısında bulunduğunu ve bütün gazetelerde yükselişte olan ve giderek banalleştirilen aşırı sağcı Vlams Belang'a karşı uyarılar olduğunun altını çizdiler.
Yabancı düşmanlığı ve Vlams Belang'a olan destek günbegün Flaman bölgesinde rahatlıkla ifade edilir hale gelmiştir....
(fotograf www.lalibre.be sitesinden alınmıştır)
