Saturday, May 31, 2008

Bizim Mahallede Senlik Var



Yarin bizim mahallede 2'si1 arada misali iki senlik varmis

Birincisi, Avenue de Tervuren'in 111. Yildonumuymus :)

Bu vesileyle saat 10:00'dan 19:00'a kadar cadde Jules de Trooz sokaginda Porte de Tevuren'e kadar trafige kapali olacakmis. (toplu tasim araclari haric)

Cadde uzerinde cesitli etkinlikler yapilacakmis, cocuklar icin gosteriler/oyunlar, yemek standlari, el isi urunlerin satisi, panayir da kurulacak deniyor :) . Faytonla tur atilabilecemis..

Bir de Avenue de Celtes'de bit pazari kurulacakmis, Rue des Tongres'da (merode'daki alisveris caddesi) antika pazari olacakmis veeee saat 16:00'de geleneksel 10.000 yumurtali omlet pisirilecekmisss... Daha da ilginci Leopold II gobeginde Polis'in K9 gosterisi.
Montgomery gobeginde konser alani kurulacakmis ve bilumum gruplarin gun boyu konserleri olacakmis..

Daha bitmedi :)


Ikincisi, Cinquantenaire Parkinda Cevre Senligi varmis :)

Saat 11:00'den itibaren cestli gosteriler, aktiviteler, oyunlar ve sunumlar olacakmis.

Hersey 100% ekolojik :) yemekler, bilgilendirmeler, Gelecegin mahallesi projesi altinda yeniden donusturulmus maddelerle yapilmis gecek boyutta bir ev olacakmis

saat 19:00'dan itibaren Neneh Cherry konseri



Detayli bilgi icin:

http://www.ibgebim.be/Templates/Default.aspx?id=13014&langtype=2060

http://www.etterbeek.irisnet.be/site/fr/actualite/info_jour_liste_htm#tervueren

Foto kaynak: http://www.trabel.com/brussel/brussel-cinquantenairepark.htm

Thursday, May 29, 2008

Amadou & Mariam

Bu sabah kalktigimda mirildanirken buldum kendimi :) Bende Youtube'dan guzel sarkilarindan birkacini burada paylasmak istedim...

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=amadou+et+mariam









Wednesday, May 28, 2008

Tartufi dolci del Piemonte

Cenevre'de butun dukkanlari kapatip, yorgunluk kahvesi icmek icin Globus magzasinin yemek bolumune attik kendimizi...

Guzel kahvemizin, yaninda bir bardak su ve bu muhtesem cikolata.. Ben boyle bir cikolata yemedim!!

Aslinda tabii nankorluk etmemem lazim, Belcika'da herhangi bir kahvenin yaninda her zaman guzel bir cikolata veya biskuvi de sunuluyor, ama yok, kiyasliyamam kesinlikle.. yok boyle bir lezzet !

Donmeden once hemen kosup bir paket aldim.. ben bitecek diye kiyamiyorum bile yemeye dusunun?! Soyle kahvemle birlikte yavaaaas yavaaaas, tadini cikara cikara yiyorum... Yavas yavaaas :) Tabii bazilari gelip gectikte birer tane birer tane derken... bitti bile!!! :(

Yeme icme demisken :

Gene yorgun argin, kendimizi Globus'un Food Court'una atik gene. Birer kadeh sarap ve enfes mezelerden alip aksam ustu keyfi yapacaken tam, unutmadan hemen sipsak cekiverdim bu keyifli ani !

Bizim keyfimize siz de ortak olun diye :)

***

Cenevre ve genel olarak Isvicre denince ama, asil insanin aklina tabii ki kart postallik manzaralari geliyor hemen...

Her gun en az 2-3 tane sahin/atmaca (tam da anlamadim :P) gordum goklerde..

Ben ki Belkica'nin dogasini ve yesiline hayranimdir, Cenevre ve etrafi beni biraz daha etkiledi bu konuda.. (daha once de Interlaken'e boyle bayilmistim)
KART POSTAL DIYARI !!!


Euro 2008'den oturu tabii her yerde futbolla ilgili detaylar:

Insan kendi bayragini gorunce hemen bir seviniveriyor ? Yoksa biz turklere has bir sey mi bu? :)

Kendimce bir de oturdum dusundum, eger bir gun Cenevre'de yasama ihtimali cikarsa, ister miyim istemez miyim diye?


Tartufi dolci del Piemonte ?
EVET :)

Mayis Sikintisi

Yazacaklarimin Nuri Bilge Ceylan'in filmiyle alakasi yok ama baslik olarak cok guzel oldu... (kendisini de tebrik ederim ayrica)

Yazacaklarim, her gidis- gelisimde kendi evimi ne kadar ozlemis olsam da ufaktan bir uyum sikintisi yasiyor olmam.

Islerin birikmis olmasi, herseyin ustume ustume geldigini hissetmem..

Sabahtan aksama kadar yapacak o kadar isim olmasina ragmen, kacacak yer aramam...

Iste bu da benim mayis sikintim oldu... Geçmiş olsun.

Friday, May 23, 2008

Cenevre yolcusu kalmasın...

Sali'dan beri uzun zamandır gelmemiş olduğum Cenevre'de Çıtır Kuzenimle buluştuk. Hoş bizim ailenin hepsi çıtır (dimi tubiş?)...

Cenevre bu gelişimde daha bir farklı geldi gözüme...

Belki kuzenle dolaşmak, belki elime doğan Buğriş'in artık universite çağına gelmiş olması ve bizi çok güzel yerlere götürmesiyle, daha farklı bir Cenevre gördüm/yaşadım bu gelişimde. Çok da keyifli oldu o kadar yorulmamıza rağmen. (Cenevre'deki ingilizce üniversite okumak isteyenlere bol bilgi topladım :P)


Artık Brüksel'e dönüşümde daha detaylı anlatırım...



İmza: İsviçre saati gibi çalışan Asli :P




Not: foto http://www.ville-ge.ch/en/decouvrir/en-bref/index.htm

Thursday, May 15, 2008

Tek Disi Kalmis Canavar

Bugun Ilker'i ise birakirken, Belcika'ya geldigimden beri beni cok etkileyen davranisi/ dusunceyi veya insaligi bir kere daha yasadim ve farkli toplumsal duyarliliklari/davranislari sorgulamaya calisirken birden bire gozumden yaslar akiverdi.

Bizler Turkuz. Bireysellikten cok toplumcu bir milletiz. Kendimizi paylasimci, yardimci, duyarli ve batili milletlerle kiyaslarkan cok insancil oldugumuzu hep vurguluyoruz.

"Komsuda piser bize de duser" cok sevdigim laflardan biridir. Fazla soze gerek yok, bizler varimizi da yogumuzu da paylasmayi seven insanlariz. Sokakta rahatsiz edilseniz, birileri hemen kosar gelir yardiminiza. Yasli bir teyzenin elinde bir sepet goren mahalleli cocuk, buyuklere saygi kavramini o kadar iyi bilir ki, dusunmeden kosar yardim eder hemen.

Butun bu guzel ozelliklerimizi batili toplumlari bencil, bireysel ve korkak diye tanimlarken, gogsumuz kabara kabara, ballandira ballandira anlatiriz.

Avrupa'da kim kime dumduma yasanir. Komsunuz birak arada bir evde pisen size de duseri, size hosgeldine bile ugramaz. Yaslilar kendi islerini kendileri gorur, alisveris torbalarini kendileri tasir. Yardim teklifi ederseniz de once bir korkarlar. Baskasi icin harcanak bir kurusun bile hesabi yapilir. Sokakta birilerini rahatsiz eden mi var, gormezden gelip kaldirim degistirirler. Yanlis yere park ettiniz diye, komsunuz sizi polise bile ispiyonlar.

Butun bunlar, hepimizin bilelim bilmeyelim, basma kalip avrupalilar hakkindaki onyargilarimiz.

Bizler cok cana yakin, yardim sever ve paylasimci. Onlar o kadar bireysel, bencil ve cimri .

Yikilacagina inanmadigim ve dogrulugunu cokca ispatlayan bazi onyargilarim, artik beni inanilmaz dusundurtmeye basladi.

Biz mi paylasimciyiz, yardimseveriz, ve delikanliyiz?

Yoksa bir ambulansin gecmesi icin buldugu her bosluga sikismaya calisarak yol acan Belcikali soforler mi?


Biz de ne olurdu ?

Hic kimse o trafikte daha fazla zaman/yer kaybetmek istemedigi icin, bir gun benim de basima gelir dusuncesi hic ama hic olmadigi icin, gidim oynatmazdi arabasini ambulasin gecmesi icin!
Hatta utanmadan uyanik oldugunu dusunup bir de ambulansin dibinden maksimum mesafe gitmeye calisirdi!

(Benim aglatan ulkemin hizla bencillestigini bilmekti !)

Sunday, May 11, 2008

Belcika'da Belcikali gibi davran :)

10 gundur keyfimize diyecek yok.

Masmavi bir gokyuzu, paril paril parlayan kocaman bir gunes ve 24-28 derecelik bir hava :)

Kendimi Bruksel'den cok bir sahil sehrinde hisseder oldum...

Peki, Belcikda'da yeterince kaldiginizi ne zaman anlarsiniz?

Efendim, ilk once gunesli bir gun ve en az bir 17 derece gerekiyor:

Sonra:

1/ Herkes gibi plaj havasinda giyinmeye basliyorsaniz...

2/ Gardirobunuzda butun plaj/yazlik kiyafetlerinizin yaninda, hala kisliklariniz duruyorsa...

3/ Balkonda, arabada, parkta ve cafelerde hemencecik kendinizi gunese verip sadece kemiklerinizi isitmakla kalmayip guneslenmeye de calisiyorsaniz...

Tamamdir!! Artik burali olmusunuz demektir :)

Hani ingilizce bir soz vardir ya "When in Rome, do as the Romans do" (roma'da romali gibi davran hani ).

Bundan daha anlamli bir soz olamaz herhalde. Bu dusunceyi benimseyip ben de artik Belcika'da Belcika'li davranicam :)

Hallbuki eskiden cok gulerdim, iki gunes yuzu gorup hemen soyunanlara.

Turkiye'de alisik oldugumuz icin, bizim icin cok da ozel olmuyordu günesli sicak gunler (simarmisiz sanki) . Hicbirimiz 25 derece oldugu zaman, sehirlerde sahil kiyisinda gibi giyinmeyiz sonucta.

Bruksel'e tasinali her gunes yuzu gordugumde, inceden inceye hep guldugum kuzey avrupali tiplemesinin bir parcasi oluverdim...

Artik ben de ne zaman gunes gorsem, hemen yazlik moduna giriyorum.

Terliklerimi cikarip, hangisini giysem diye bir heycanlaniyorum.

Biliyorum ya bir daha giyememe ihtmalimi, belki o yuzden bu kadar degerli oluyor terlik giyilebilen gunlerimiz :P

Hatta uyum surecini iyice abartip bir guzel gunes kremimizi surup, elimize kitaplarimizi/dergilerileri/sudokulari alip karsi parka attik kendimizi sonunda.

Benim icin ama bir tek pazar ekleriyle Turk gazetelerimiz eksikti :(

Belki bir de buz gibi kavun/karpuz, salatalik ve yesil erik hatta buzlu badem... plajda yapilan alaturka hamburger + kola/buzlu cay...


Wednesday, May 7, 2008

Neredeyse Frappuccino Buzlu Latte Kahve

Ben her ne kadar hemen tiril tiril yazliklarimi cekip super havanin - 24.5 derece- fazlasiyla tadini cikariyorsam da, bunyem kis uykusundan cikamadigi icin sanki alisamadi.

Eve her gelisimde dilim damagim kurumus oluyor... Bir de soyle ayaklarimi uzatip bir yorgunluk kahvesi icesim geliyor.. Ama o sicak kahvenin dusuncesi -ki normalde bayilirim- oyle bir ters tepti ki... Dedim benim neyim eksik??

Starbucks bana gelmiyorsa ben Aslibucks olurum :P


(wiki'nin yalancisiyim: yakinda acilacak ulkelerin arasinda Belcika' da vardi)

Buyrun iste size Frappuccino olmaya calisan buzlu latte kahvem (sutlu dicem ama latte daha havali :P)

- Blender'a buzu koyup azcik bir kirin (aman blenderinizi kirmayin bu arada)

- Ustune istediginiz kahveden (ben nescafe kullandim), sut ve seker ekleyin.

- Blender'da en yuksek ayarda Bzzzzzz!! 1 dakikada bile surmuyor bile hazir olmasi !!!!

Ben bir buyuk bardak icin bir tatli kasigi nescafe, 2.5 tatli kasigi seker, 6-7 kup buz, bardagin 3/4'u kadar da sut koyuyorum.

Hani hazir karisimlardan satiliyor ya, bence hic paranizi vermeyin bosuna.. iste size mis gibi
Neredeyse Frappuccino Buzlu Latte Kahve :))

Bununla sinirli kalmayip istediginiz variyasyonlari deneyin.. en kotu dokersiniz :P

Yaz niyetine bunaldigimiz su guzel gunesli gunlerde limonata, buzlu cay ve buzlu kahve gibisi yok valla :))

Tuesday, May 6, 2008

Bruksel Lahanasi 2 yasinda

Isteyerek olmadi galiba ama blogum da benim gibi boga burcu :P



"Kah gulduk, Kah agladik"

Dur bakalim, ilk iki sene boyle gecti..

Bruksel'den tasindiktan sonra ne olacak benim blog?

Donmeden bol bol yaziim, sonra da kapatiyim Bruksel Lahanasi'ni diyorum bazen. Ama yuregim el vermiyor simdilik. Hem ben devamliligi seven bir insanim, oyle hemen sen yoluna ben yoluna yapamam.. ozlerim ben lahanami..

Ama su bir gercek ki, ben bu blog isine girismis olmasaydim.. Bruksel'de tanistigim ve gercekten de hayatimin bir parcasi olan sevgili arkadaslarim olmazdi.. Gene yanliz kovboy takilirdim ben oyle, miskin miskin... Cankaya'da kahvalti nedir bilmezdim, Altin gunu tadinda sohbetlerimiz olmazdi, Haydi X'yere gidiyoruz diyerek apar topar evden disari atmazdim kendimi, Girls' night IN nedir bilemezdim :)

Iyi ki varsin Bruksel Lahanam :)

Saturday, May 3, 2008

Hidirellez

Bir panik!

Gene kacirdik bu sene Hidirellezi diyordum ki... 5'i 6'sina baglayan aksam oldugunu hatirlayiverdim hele sukur :)

Bu seneki dileklerimi dusune dururken, bir yandan da Hidirellez hakkinda bir yazi yazmak istedigimi anladim.

Bizim evde Hidirellez gecesi, minik bir kagida gerceklesmesini istediginiz seylerin resimleri cizilir ve bereket icin de biraz bozuk para eklenirdi (tamam utanarak itiraf ediyorum, ben bazen minik notlarda koyardim yanina -hani mesaj dogru alinsin diye). Bu minik dilek kagitlarini da eger bahcemizde bir gul varsa, yatmadan onun altina koyardik. Yoksa eger, evdeki bir bitkinin altina koyup gun dogunca kalkip alirdik. (e ben bazen daha gec saatlerde de alirdim).

Benim bildigim bu dileklerin atilmamasiydi. Bir sene boyunca cuzdanimda gezerdi minik karalamalarim, sonra yenisi gelirdi ve eskiler onemli ivir zivir kutumda oylece durulardi.

Gectigimiz senelerde, bir yerde Hidirellezi konusurken dileklerin nehire/denize atildigini ogrendim. Ben de elimdeki eski dilek kagitlarimi Bruges'deki kanallara ativerdim. Hatta, bak gordun mu bunun icin gerceklesmemis diye de kendime kiziverdim.

Sanirim ben bu ise yeterince konsatre olamiyorum. Halbuki bir heycan! Gece gece -hep son dakika da hatirlanir ya Hidirellez oldugu- oturup desen calismalari yaparim dilek kagidimda.

Hani dileklerimi atmadigim zamanlarda, bazen onemli ivir zivir kutumu karistirir, eski dileklerimi okurdum. O zaman benim icin ne onemliyse onlari yeniden animsar ve cocukca bir heycan yasardim.

Hidirellez ile ilgili annemin bana anlattigi hikayede, Baharin baslangici olan 5 Mayis gecesi Hizir yeryuzune inermis ve her gulun altinda buldugu dilegi gerceklestirirmis. O aksam kimin dilegi bir cicegin altindaysa da gerceklesecegine inanilirmis.

Hidirellez hikayem dogru mu diye kontrol ederken, dallanip budaklandim ben internette ve neler ogrendim neler :)

Hizir ve Ilyas Peygamber'in yeryuzunde bulustugu gunmus Hidirellez. Hidirelles isminin kendisi de Hizir ve Ilyas isminden turemis. Anadolu'da, iki peygamberin de Ab-i Hayat'tan ictikten sonra
birbirlerine her sene 5 mayis gecesi yeniden biraraya geleceklerine dair soz verdiklerine inanilirmis. Hizir peygamber, doganin koruyucusu ve darda olanlarin yardimcisi olarakta bilinirmis. Ilyas peygamberin ise sularin, hayvanlarin koruyucusu olduguna ve saglik ve bereket getirdigine inaniliyormus.

Bulustuklari bu 5 mayis gecesinde, dileklerin gerceklesecegine, hastalarin iyilesicegine, nazar ve kotu sanstan da kurtulanilacagina inaniliyor. Bununla beraber, bir gulun dalina kirmizi bir kumasa bozuk para koyarak asildiginda, cuzdanda tasidiginiz bu paranin bereket getirdigine de inaniliyor. Gene, inanclardan biri de o gun dogayla icice olunursa bir sonraki kis mevsiminin daha zor gececegimis.

Anadolunun disinde, Balkanlar'da da Aziz George gunu olarakta bilinen bir bayramis: Durdevdan. Bu bayramin Roman halkindaki karsiligi Ederlezi olmakta (Turkceden turemis) ve Balkanlarda kutlanilmaktaymis. Aslina bakilirsa, gene Nevruz, gene baharin/yazin gelisi ve doganin yeniden dogusunu kutlayan bayramlarla birbirine gecmis bir inanc ve kutlama bence.

Ederlezi, eski bir roman halk sarkisi olmakla beraber, Goran Bregovic'in yorumuyla, Emir Kusturica'nin Cingeneler Zamani isimli filminden sonra hepimizin nerede duysa taniyacagi bir sarki haline girdi.




Hepinizin Hidirellesi kutlu olsun, bu aksam dileklerinizi yazip bir bitkinin altina koymayi unuymayin :)

Yeni umutlara hepimizin donem donem ihtiyaci var sanirim...

(resim birkac senedir Ahirkapida senlik tadinda Hidirelles kutlamalarindan: http://www.hidrellez.org/)

Biraz'da NTVMSNBC'den ogrenelim : http://www.ntvmsnbc.com/news/445182.asp