... BOMBA !!!!! diyerek devamini getirmemi isterdiniz di mi??
Yok kardesim, evdeki ses bomba momba degil!! Evdeki ses son derece kil bir ses...
Ankara'ya geldigimden beri dogru duzgun uyku uyuyamadim (annemlerin evi haric, mmmm; yok vallahi baba evi gibisi :P insan butun derdini tasasini kapida birakip oyle giriyor sanki o eve :P).
Ne diyordum? Hmm, evet... Her gece patir kutur seslerle yatagimda sicriyorum adeta. Hayir simdi ben zaten huylanan biriyim, o yuzden kulaklar dik yatiyorum ve bazen sirf huylandigim icin butun kapi pencereleri siki siki kapar oyle yatarim (bu da tirsik dememek icin buldugum yeni kelime: huylanmak !)
Seslerin once nereden geldigini tespit ettim: cati. Sonra bu seslerin, isi degisikliginden oturu esneyip gerilen yapi malzemelerinden cikabilecegini varsayarak, rahat bir nefes alip uykuma geri dondum (neymis yani: her perili evi perili sanmayin!!)
Sonra, gecenin bir korunde aniden biri misket dusurmuscsine catidan gelen sesle sicrayarak uyanir oldum. Bu sefer sucluyu saksagan ilan ettim. Zaten gun boyu o cati senin bu cati benim bahcenin etrafinda fink atiyorlar :))
Gel gor bende simsekler yavas yavas cakmaya basladi, ipuclarini birlestire birlestire; ve her duydugum sese pur dikkat odaklana odaklana sonunda evdeki sesin kaynagina ulastim !!!
Sonraki paragraflar hassas bunyelere uygun degildir- uyarmadi demeyin!!!!!
Efendim.... o "evdeki ses, evdeki ses... BomBa" hakikaten benim icin bomba gibi bir gercek olarak hayatima giriverdi...
Duydugum sesleri, benimle birlikte uyumaya ikna ettigim annemle paylastim (ne yani siz buyudunuz diye artik anneciginizle uyumaz mi oldunuz??)
Annecigim en dogal ses tonuyla " Sizin odanin catisi cok yuksek ve arada bir cati boslugu var" dedi. Bunu demekle kalmayip bir de ustune ustluk soyle bir cumle ekleyiverdi (gene en dogal ve sakin ses tonuyla!) "herhalde faredir"
Dunyam yikildi!! Basimdan asagi kaynar sular indi!!! Bayilip bayilip dirildim sandim!!!
Annemin soguk kanlilikla benimle paylastigi bu bilgiyi, ben bu sefer biraz daha endiseli bir ses tonuyla ama hep saka temasinda once ilker'le, sonra da babamla, sonra da abimle paylastim...
Herkesten gelen cevap ayniydi: "olabiliiiir"
Su satirlari yazarken bu sefer de bilye degil sanki bozuk para dusercesine catir cutur sesler geliyor cati boslugundan....
Ben ne mi yapiyorum?? Hiiiic bozuntuya vermeden hala oturmus blog yazisi yaziyorum bu konuda. Ne demisler: Korku, yenilmek icin var olan bir duygudur!!
Hiiieyt!! El mi yaman, ben mi yaman?!! Son gulen ben olacagim, hahhhaaayt !! Su an sadece biraz daha sure tanimis durumdayim size.. o kadar.
Neden diyeceksiniz? Neden ciyak ciyak o evden kacip, huzurun hic eksik olamdigi 'baba evine' siginmadin?
Niye kacacakmisim efendim? Onlar kacsin benden ! (batan gemiyi terk etmeyen kaptan misali!)
Bir de itiraf etmem gerek. Her ne kadar dusuncesi bile beni igrendirmeye yetiyor olsa da..
Su lanet olasi Ratatouille filmini seyredeli ben bir garip oldum !!!!!!!!!!!!
Gozumun onune yukarida koloni halinde yasayan Remy ve saz arkadaslari geliyor. Surunun reisinin (yani Remy'nin babasinin) ogluna "insanlara bulasma sakin" uyarilari kulagimda cinliyor hala!
Sevimli de geliyorlar keratalar.. Ben kimim ki benim kadar bu dunyada var olma hakkina sahip bir baska canliya "sen igrencsin o yuzden gebermelisin" diyeyim???
Ic sesim " N'ooooldu?? Cok mu cizgi film seyrettin?" diyor
(EVET!! Bu da gene cizgi film sevgisinin bir baska urunu!!! Kahrolsun BEE MOVIE!!! )
Anlayacaginiz derdim buyuk... elim telefona gidip gidip duruyor... bu isi kokunden cozmem gerek, ben de biliyorum.. Ama boyle bir katliama sebep olmak da istemiyorum! Garip miyim neyim???
Ben biliyorum sonunda olacagi.. "Aaa Remy eve kiz getirdi; aaa Remy ve saz arkadaslari rulet oynuyooo; aaa Remy'nin torunlari oldu" diye diye bir gun o torunlardan biriyle burun buruna gelicem ve patlatacam cigligi!!
Sonra da sittin sene bu eve adimimi atamayacagim.. Taaa ki komple butun evi dezenfekte edene kadar (10bin kere!!).
Haa, niye mi bu kadar rahatim? Her gece kapi pencere full kapali yatiyoruz! Annemin o sakin ve dogal ses tonuyla verdigi bilginin icerisinde catinin evle hicbir baglantisinin olmadigini ogrendim ya, ondan ;-) (yani boru moru gecmiyor kardesim, komple kapali!! bizim eve giris yok!!!....) (... bak yazarken birden o kadar emin olamadim kendimden...)
Ay tamam! Yeter bu kadar ratatouille muhabbeti...
Hepinize Remy'siz geceler diliyorum!!!
Yok kardesim, evdeki ses bomba momba degil!! Evdeki ses son derece kil bir ses...
Ankara'ya geldigimden beri dogru duzgun uyku uyuyamadim (annemlerin evi haric, mmmm; yok vallahi baba evi gibisi :P insan butun derdini tasasini kapida birakip oyle giriyor sanki o eve :P).
Ne diyordum? Hmm, evet... Her gece patir kutur seslerle yatagimda sicriyorum adeta. Hayir simdi ben zaten huylanan biriyim, o yuzden kulaklar dik yatiyorum ve bazen sirf huylandigim icin butun kapi pencereleri siki siki kapar oyle yatarim (bu da tirsik dememek icin buldugum yeni kelime: huylanmak !)
Seslerin once nereden geldigini tespit ettim: cati. Sonra bu seslerin, isi degisikliginden oturu esneyip gerilen yapi malzemelerinden cikabilecegini varsayarak, rahat bir nefes alip uykuma geri dondum (neymis yani: her perili evi perili sanmayin!!)
Sonra, gecenin bir korunde aniden biri misket dusurmuscsine catidan gelen sesle sicrayarak uyanir oldum. Bu sefer sucluyu saksagan ilan ettim. Zaten gun boyu o cati senin bu cati benim bahcenin etrafinda fink atiyorlar :))
Gel gor bende simsekler yavas yavas cakmaya basladi, ipuclarini birlestire birlestire; ve her duydugum sese pur dikkat odaklana odaklana sonunda evdeki sesin kaynagina ulastim !!!
Sonraki paragraflar hassas bunyelere uygun degildir- uyarmadi demeyin!!!!!
Efendim.... o "evdeki ses, evdeki ses... BomBa" hakikaten benim icin bomba gibi bir gercek olarak hayatima giriverdi...
Duydugum sesleri, benimle birlikte uyumaya ikna ettigim annemle paylastim (ne yani siz buyudunuz diye artik anneciginizle uyumaz mi oldunuz??)
Annecigim en dogal ses tonuyla " Sizin odanin catisi cok yuksek ve arada bir cati boslugu var" dedi. Bunu demekle kalmayip bir de ustune ustluk soyle bir cumle ekleyiverdi (gene en dogal ve sakin ses tonuyla!) "herhalde faredir"
Dunyam yikildi!! Basimdan asagi kaynar sular indi!!! Bayilip bayilip dirildim sandim!!!
Annemin soguk kanlilikla benimle paylastigi bu bilgiyi, ben bu sefer biraz daha endiseli bir ses tonuyla ama hep saka temasinda once ilker'le, sonra da babamla, sonra da abimle paylastim...
Herkesten gelen cevap ayniydi: "olabiliiiir"
Su satirlari yazarken bu sefer de bilye degil sanki bozuk para dusercesine catir cutur sesler geliyor cati boslugundan....
Ben ne mi yapiyorum?? Hiiiic bozuntuya vermeden hala oturmus blog yazisi yaziyorum bu konuda. Ne demisler: Korku, yenilmek icin var olan bir duygudur!!
Hiiieyt!! El mi yaman, ben mi yaman?!! Son gulen ben olacagim, hahhhaaayt !! Su an sadece biraz daha sure tanimis durumdayim size.. o kadar.
Neden diyeceksiniz? Neden ciyak ciyak o evden kacip, huzurun hic eksik olamdigi 'baba evine' siginmadin?
Niye kacacakmisim efendim? Onlar kacsin benden ! (batan gemiyi terk etmeyen kaptan misali!)
Bir de itiraf etmem gerek. Her ne kadar dusuncesi bile beni igrendirmeye yetiyor olsa da..
Su lanet olasi Ratatouille filmini seyredeli ben bir garip oldum !!!!!!!!!!!!
Gozumun onune yukarida koloni halinde yasayan Remy ve saz arkadaslari geliyor. Surunun reisinin (yani Remy'nin babasinin) ogluna "insanlara bulasma sakin" uyarilari kulagimda cinliyor hala!
Sevimli de geliyorlar keratalar.. Ben kimim ki benim kadar bu dunyada var olma hakkina sahip bir baska canliya "sen igrencsin o yuzden gebermelisin" diyeyim???
Ic sesim " N'ooooldu?? Cok mu cizgi film seyrettin?" diyor
(EVET!! Bu da gene cizgi film sevgisinin bir baska urunu!!! Kahrolsun BEE MOVIE!!! )
Anlayacaginiz derdim buyuk... elim telefona gidip gidip duruyor... bu isi kokunden cozmem gerek, ben de biliyorum.. Ama boyle bir katliama sebep olmak da istemiyorum! Garip miyim neyim???
Ben biliyorum sonunda olacagi.. "Aaa Remy eve kiz getirdi; aaa Remy ve saz arkadaslari rulet oynuyooo; aaa Remy'nin torunlari oldu" diye diye bir gun o torunlardan biriyle burun buruna gelicem ve patlatacam cigligi!!
Sonra da sittin sene bu eve adimimi atamayacagim.. Taaa ki komple butun evi dezenfekte edene kadar (10bin kere!!).
Haa, niye mi bu kadar rahatim? Her gece kapi pencere full kapali yatiyoruz! Annemin o sakin ve dogal ses tonuyla verdigi bilginin icerisinde catinin evle hicbir baglantisinin olmadigini ogrendim ya, ondan ;-) (yani boru moru gecmiyor kardesim, komple kapali!! bizim eve giris yok!!!....) (... bak yazarken birden o kadar emin olamadim kendimden...)
Ay tamam! Yeter bu kadar ratatouille muhabbeti...
Hepinize Remy'siz geceler diliyorum!!!
2 comments:
Yok ya çatı malzemesidir. Bizim evde de var, çok aradık taradık sesi. Neler ürettik, çatıda dolaşan kedi, ceviz atan karga vs vs. Çatı malzemesi enlemesi çıktı. Biizm çatı düz, çatı arası yok ama durum aynı, dert etme.
Siz de yurume sesi duyuyor muydunuz? Ben adeta Remy'nin pati seslerini duyuyorum... Du bakalim, gorecegiz ne oldugunu :)
Post a Comment