Friday, June 1, 2007

Ortaya karışık bir yanar döner meyve tabağı

İki haftalık bir Ankara ziyaretimden sonra evime döndüm gene.. Her ne kadar gündüzleri evin sessizliği ve boşluğuna alışmam için bir adaptasyon sürecine ihtiyaç duysam da, evim evim güzel evim demeden de geçemiyeceğim :)

Bu sefer daha da bir özledim eşimi ve evimi.. belki de iki aylık bir ayrılıktan sonra bir hafta içinde gene yollara düşmemdendir bu giderek büyüyen özlem.. Ama artık bu kadar uzun ayrılıklar olmicak.. olmicak işte.. ha, gitsem gelsem de gene arada, iki ay kalmicam bir daha... söz :)

*********

Ankara'da hayata geçirmeye çalıştığımız işin ilk bebek adımlarını attık bu gidişimde.. ama tabii benim burada olmam buna çok büyük bir zorluk katıyor maalesef. Ama olacak inşallah, zaman alacak ama olacak.. keşke şimdiden bir kazanç elde etmeye başlasaydık da ben gene kısa kısa gidip gelebilseydim bu ilk aşamlarda.. Tabii şimdi bu iş nedir diye merak edilcek ama herşey bir otursun yerine, seve seve bahsederim.. ama şimdilik bu kadar :)

Gene eve alışma evresindeyim.. nasıl bir şeydir bu anlamadım gitti.. insan iki hafta gidio, baba evinin rahatına alışıyor ve hooop bütün ev işleri unutuluyor :D yemek yapmaya bile üşeniyorum yahu.. yani ben ki yeni şeyler yapmayı severim.. valla üşeniyorum.. ha tabii ehe ehe ;) 60 kilodan 55'e düşmüş olmanın verdiği keyifle de eski alışkanlığım olan tıka basa yemek yemekten çekindiğim içinde olabilir bu bilinç altı üşengeçliğim.. ah ben nasıl kilo verdim bilmiyorum ama nasılda mutlu oldum anlatamam.. ben ve göbeğim iki ayrı karakter olmuştuk resmen.. hatta ağlicam bak aklıma geldikçe ama bir yerde bir doktor arkidiş hamile olduğumu sanmıştı.. yani o derece düşünün!!!
Bu kilo vermenin püf noktası sanırım koşturmak, yemekten başka şeylerle kafamı meşgul etmek :D Ee Brüksel'de hem yan gelip yatioduk hem de hopur hopur yiyoduk buna kim dayanır ki???

*********

Neyse, bu aralar canım gene çok kuskus çektiği için farklı kuskus salataları denedim öğlenleri.. (hem hafiftir diye hem de 10 dakikada hazır olduğu için valla üşenmeden yaptım :D)

Tarifi BBC Good Food'un internet sitesinden aldım.

ilk kuskusum olduğu için biraz lapa oldu ama ertesi gün bir daha denedim daha güzel tutmuştu..

Yandaki resimdeki salatanın sosu yoğurt ve harissa karışımıydı.. yoğurt bende çok katı oluğu için zor karıştırdım salatayla
Sonraki deneyimde, zeytinyağına harissa ekledim bir de limon sıktım... çok daha güzel oldu :)

-200 gr kuskus, cam bir kasede
-200ml yarım küp tavuk bulyon ve bir parça tereyağlı kaynar su, kuskusun üstüne dökülecek ve üstü sıkıca folyalanıp bir 10 dak. demlendirilcek. 10 dak. sonunda çatalla kuskus havalandırılcak ve muhtemel topaklar dağıtılcak)
-tepeleme bir avuç pişmiş nohut (demlenmiş kuskusa ekle)
-taze nane ve taze roka-tere, (minik minik doğra hatta elinde kopar ve ekle)
-kızarmış hellim peyniri (isteğe göre ya küp küp kesilip karıştırılır veya fotodaki gibi ayrıca üstüne konabilir)

Aslında aklınza gelen herşeyi ekliyebilirsiniz salataya.. evde ne varsa.. beyaz peynir takviyesi olabilir, azcık pişirilmiş soğan olabilir (suyuyla beraber mmm) sucuk bilem olabilir yani..

İşte bu kadar.. Tarifte bir de kızarmış kırmızı biber vardı, bende olmadığı için es geçtim ama eminim çok güzel bir tat katıcaktır.. sarımsakda eklenebilir sosa aslında.. hmm haftaya da o şekilde deniim ben bir.. evet fena halde takmış durumdayım kuskusa.. ama ne zamandır canım çekiyor, ama şu magrep usülü "couscous poulet"den çekiyor canım.. sebzeli ve tavuklu.. sosu böle kuskusa karışacak mmmmm.. enfes enfes.. :)

*********

Burdan kuzenlerime birde kocaman öpücük yollamak istiyorum.. Bu Ankara geliş gidişlerimde maalesef çok görüşemedik ama gönlümdeki yerini kendileri bilir.. biliosunuz dimi kızlar? Bilirsiniz bilirsinizzzzz...
Tubişim.. yazmamışım hiç, ben de fark ettim ama seni çok güzel bir anne olarak buldum ve minik Efe'de annesinin nazlı havasından almış.. tam bir beyefendi, maşallah :) elimde resmi yok olsa koyardım bak bloga da :) kısmeti çıkardı biz de hemen beşik kertmesi yapardık, fena mı ? :D.. şöle bir fabrikatör kızı? Ooh bize de bakarlardı yaşlandığımızda :)
Valla biz şanslı kızlardık.. bütün ortaokul ve lise dönemimiz boyunca birlikteydik kuzenlerimle, birbirimize yetiyorduk :) Şimdi Tubişin anne olması da ilk başta bana çok garip geldi işte.. geçen yaz allahtan dokuz aylık karnını gördüm de Efe'yi onun doğurduğuna inandım.. yoksa valla çok zorlanırdım :) Deli kız.. çok seviyorum seni.

Çocuklardan söz açılmışken gelmeden önceki hafta sonu ben de yeğenimi gördüm :) daha da büyümüş ve artık "ALA" diyor bol bol.. Nasıl bir mutluluk kaynağıdır yahu?? valla içim erio resmen.. hatta ala, dide, baba, sidaaa (annesi olur kendisi :))) derken birşeyler de anlatıyor beraberinde ama bizdeki kulaklarda iş yok.. çözemedik onun hikayelerini..


İşte bu da halasının birtanesi.. kısa süreliğine koydum resmi.. dayanamdım napiim?? :)

Piyanist şantör yapcam ben onu büyüyünce.. elinde de babaanesinin suyu, kaçırıdığı sakarinden de kurtlulmuş.. e ne de olsa piyano çalmasına mani oluyordu :) ooh... yerim ben bu fıstığı yerim.. Ay bir Sidaaa deyişini duyun çok tatlı :) E Sidaa annesi de cicilerini giydirmiş.. didesi yoldan geliyordu o gün e süslenmiş tabii.. zaten didesi gelmeden didesinin bilumum dillerdeki tarih kitaplarını toplamıştı yatağına ısırıyordu :) kitap kurdu olacak kesin, entel bebiş.. beş parmağında beş marifet.. maşallah :D

ÇOK ÖZLÜYORUM ÇOOOK... ve dört gözle bıdı bıdı konuşacağı günü bekliyorum :)
tamam tamam.. abicim seni de çok özlüyorum.. Sidaacım seni de.. hepiniz burnumda tütüyorsunuz.. Brüksel'e gelin size ne suşiler yapicaz :)) hatta kendin sar kendin ye misali hep beraber elimizi pilava bulicaazz :)

Bugün de kompile aile günü ilan ettim ben bu blogu :)
E ev çok sessiz oldu birden tabii.. alıştım curcunaya Ankara'da.. Annemin dediğini mi yapsam acaba?? yanlızlığıma çare bir çocuk da ben mi yapsam?? ahahah hemen heycanlanmayın.. bunlar sadece düşünce.. :D

*********

Dur bakalım bu yazı daha bitmedi..
Ee topladım bütün malzemeleri.. yazmazsam gene atlicam..

Dün akşam Mevlana Cellaledin Rumi'nin doğumunun 800.yılı vesilesiyle, UNESCO ve Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle, Brüksel'de de bir Sema gösterisi vardı.
Maalesef kendimiz çaldık kendimiz oynadık misali oldu.. Ben daha fazla yabancı görmek isterdim dün akşam. Bütün yerlerin dolu olmasını isterdi gönlüm.. Organizasyonla ilgili bir fikrim yok ama biz sadece iki gün evvelden duyduk :(

Daha önce hiç bir sema törenine katılşmamıştım daha önce. (tören mi deniyor eminde değilim hani.. bir araştırıp yazsaydım bari..utandım şimdi.. ama söz başka bir yazımda bahsedicem daha geniş bir biçimde)
Ama biri Ankara'da diğeri de Gent'de olmak üzere iki Mercan Dede konserinde amerikalı bir kızın Sema gösterisi vardı.. tabii çok daha farklıydı.. Ama çok hoşuma gitmişti, söylemeden de geçmiim hani :) Zaten Mercan Dede'nin çalışmalarını ailecek beğeniyoruz :) (ailecek çok hoş oldu ehe ehe)


upssss yanlışlıkla postaladım bu blogu demin.. ama devamı var.. durun kaçmayın :)

Dün akşamki Sema tabii ki daha farklıydı.. Müzik ve koro inanılmaz güzel ve etkileyiciydi zira semazanlerde öyle... Düşüncelere daldırdı beni.. . Ama üzülerek söylemek istiyorum, Kuran okunduğunda, anlayamamak beni çok mutsuz etti.. Anlamak istiyorum ben. Duaların türkçe okunmasından yanayım ben.. Ezan da türkçe okunmalı bence.. Neyse bu da farklı bir tartışma konusu zaten..

Dün akşam çektiğim birkaç resimi koyayım bari



*********

Bir de bügün Komşum Gizem ve oğluşu Tunacan'la tanıştık :)
Çok güzel bir öğleden sonu geçirdim, çok keyifli sohbet ettik valla mutlu oldum :)
Teşekkür ederim Gizemcim.
E bu kadar yakın oturuyor olmakta çok hoş hani :)

Bir de diğer arkadaşlarla bir araya gelsek güzel olacak, dimi?


*********


Şimdilik bu kadar.. zaten iki haftalık yazı oldu valla :) sabırla okuyanların gözlerine sağlık diyeyim ben..

Kalın sağlıcakla :)

4 comments:

Sweety said...

amanda aman kus evine donmusmu:)) hosgeldin aslicim. Anladigim kadariyla zooor ayriliklardan biri olmus. Annem hep sorar kalmakmi yoksa gitmekmi daha zor diye. Bence kalmak derim gitmeninde bir o kadar zor oldugunu bilsemde. Ama yinede kalmak daha zor sanirim. Umarim onlarda hemencecik senin yokluguna alisip rutinlerine geri donerler. Sende evine alisiverirsin:) Bazen sirf ayrilik olmasin diye hic birlesmemeyi dusunuyorum ama cok bencilce ve hayatta hiicc yapamiyacagim birsey olur herhalde. 2 ayda bir neredeyse tr ye giden biri olarak anneciksiz yapamam bennn!!!:) sevgiler aslicim

tubi said...

Canım Kuzenimmmmm...

Sen bizim hep kalbimizdesin biz bir elmanın üç parçasıyız (yarısı demiyorum 3 kuzen olarak düşündüm) sen başka diyarlarda olsanda kalbimizin en derin yerindesin...
Baba evi çok tatlıdır ama bir bakmışın kendi evinin özlemi baba evinin tatlılığını bile bastırmış, evinden içeri bir girersin ohhhh canım evim demişsin o yüzden allah kimseyi kendi evinden ayrı koymasın:)
Kuzen senin gerçekten çok hoş bir yazı stilin var hergün muhakkak giriyorum ve bakıyorum yeni birşeyler varmı bizim kuzen ne yemekler yapmış nerelere gitmiş diye ve kuşkuşu öğrendim ama bende nerde vakit bence sende bol bol yap çünkü sonra bebek olunca böyle şeyler biraz lüks kalıyor...
Haaa bu arada C.tesi günü EFE nin diş hediğini yaptım 4.dişi çıktı 5.de yolda keşke sende olsaydın çok isterdim olmanı neyse belki doğum gününde Ank.olursun
Canım kuzenim seni çok öpüyorum bitanem kendine iyi bak sakın KİLO alma süpersin 5 kilo verdiğin için darısı benim başıma:))

Seni öpüyorum MUCKKK
İlkerede selamlarımı ilet

Anonymous said...

Asli, oncelikle soylemeliyim ki ortaya karisik iyi geldi, kisa kisa herseyden, okumak keyif verdi su havasini tanimlayamadigim bruksel gununde. Ayrica seni agirlamak bize de keyif verdi.

Asli A. said...

Sweetycim,
Ah keske su ayriliklar olmasa hayat ne guzel olurdu diyorum bazen sonra da her ayriligin yarattigi uzuntunun icindeki o buyuk sevgi var ya, belki ayriliklar olmasa degerler bu kadar anlasilmaz ve bu kadar sevip ozlenilmezmis gibime geliyor.. her iyiligin icinde bir kotuluk, kotulugun icinde bir iyilik vardir diyerek dogu felsefesine bir atifta buluniim, cok havali oldu valla :D

Kuzen,
Canimsin valla yorumlarini okumak, senin hatta yazilarimi okuyor olmani sessizce bilmek bile cok guzel. Efe'yi de cok op, soyle bir mincikla benim icin :) yeni, gicir gicir dislerini de simdi evin bilumum mobilyalarina gecirmeye baslar bak.. ehe ehe :D

Gizemcim,
Valla su havalar olmasa hersey super olacak.. dogayi, yesili bol bol vermis ama havayi verirken cimri davranmis iste :D